İş Kazalarının Nedenleri Nelerdir?
İş kazalarının nedenleri nelerdir? sorusunu yanıtlamadan önce, iş sağlığı ve güvenliğinin, insanlığın ana ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla gerekli olan maddi olanakların yaratılması, üretim etkinliği ile gideren bir tedbir olması ile bir hayli önemli olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Üretimi gerçekleştirebilmek amacıyla ise; iş ortamı,ham madde, üretim araçları,yardımcı maddeler, enerji kaynakları ile çalışan insana ihtiyaç bulunmaktadır. Çalışan bireyin iş ortamında üretim mekanizmalarını kullanarak bir görev üstlenmesi, bir üretimi gerçekleştirmesi esnasında değişik etmenlerle karşı karşıya kalması meslek hastalıklarına yakalanmasına yada iş kazalarına uğramasına neden olmaktadır.
İş kazalarının nedenleri nelerdir?, gibi bir soru ile sürekli olarak karşılaşmaktayız. Üretimin temel elemanlarını oluşturan iş ortamı, üretim mekanizmaları ve çalışan insan üretim aşaması boyunca sürekli bir şekilde etkileşim içinde olmaktadır. Bunun neticesinde ise çalışan personel açısından farklı sorunlar gündem oluşturmaktadır. İş ortamında farklı fiziksel ve kimyasal etkenler ile mekanik ve ergonomik faktörler çalışan personel üzerinde doğrudan ve dolaylı tepkilere yol açmaktadır. Doğrudan etkiler neticesinde kısa zamanda zehirlenmeler ve uzun zamanda da meslek hastalığı gibi faktörler ortaya çıkmaktadır. İş ortamındaki olumsuz çalışma şartları dolaylı etkileri ise iş kazaları olarak kendini göstermektedir. İş kazalarının meydana gelmesinde üretim araçları, üretim teknolojisi,çevre koşullarının yanı sıra psikolojik, sosyolojik, fizyolojik bir çok faktör rol oynamaktadır. Fakat, iş kazalarının meydana gelmesine neden olan etkenlerin hepsi ana iki faktöre indirgenebilir. Bunlar iş ortamındaki güvensiz durumlar ile personelin yaptığı güvensiz davranışlardır.
Güvensiz Davranışlar
İnsanın çalışma faaliyetine katılması ve üretim mekanizmalarını kullanarak üretimi sağlaması; dolaşım, solunum, sindirim, kas metabolizması, salgı ve merkezi sinir sistemine ilişkin fonksiyonlarının işleme seviyesi ile orantılı olarak sürmektedir. Algılama dallarının iyi ve yeterli düzeyde çalışması ise insanın bu fizyolojik fonksiyonlarının yeterli ölçülerde düzenli ve gerçekleştirilmesine destek olmaktadır. Doğal yapısı sonucu insan organizmasının hepsi günlük çalışma süresince belirli bir düzeyde enerji sarf ederek, belirli sürelerde iş yapabilme yeteneğine sahiptir. İnsanın fonksiyonları iş gücü ve fiziksel iş becerisinin üstüne yüklenmek yorgunluğa ve yorgunluğun sonucunda ise ağırlaşmasına neden olmaktadır. Üretim aşaması farklı alet ve mekanizmalar kullanan, ölçme, kontrol, düzenleme fonksiyonlarını yerine getiren insan, tepki gösterme sürekli algılama ve durumundadır. Bu maksatla çalışan insanın merkezi sinir fonksiyonları ve duyu organlarının uyanık kalması, söz konusu işleyişi yerine getirebilecek kabiliyette olması gereklidir. İnsanın doğası gereği gereği bu kabiliyetlerinin belli ölçülerin ve sınırların ilerisine geçmesi mümkün değildir. İnsanın bedensel ve zihinsel kuvvetini dikkate almadan iş hacminin düzenlenmesi ve çalışma süratinin saptanması neticesinde insanın mekanizma ile uyumlu bir şekilde işlevi olumsuz yönde etkilenmekte ve güvensiz tavırlar meydana gelmektedir.
Güvensiz davranışlar bireyin fizyolojik ve psikolojik doğası ile çevre şartlarından kaynaklanmaktadır. Çalışan bireyde organik yıpranmalar, genetik bozukluklar, ergonomik düzen eksikliği ve sağlıksız çevre şartları güvensiz davranışların sebeplerini meydana getirmektedir. Denge duygusunun az olması, kas kuvvetini ve bazı bedensel kısımlarının az gelişmiş olması veya bazı uzuvların dengesiz işlemesi yahut türlü rahatsızlıklar sonucu iş yaşantısına gelinceye kadar bireyin yıpranmasında dolayı yetenek eksikliği, el becerisi az olması, sinir fonksiyonları ile yönetilen bütün beden hareketlerinin akıcı işlemesini engelleyen noksanlar ve eksiklikler güvensiz faaliyetlerin meydana gelmesine neden olmaktadır. Üretim sürecine giren bireyin yapmakla görevli olduğu işi, bireyin fiziksel kuvveti ve zihinsel kapasitesinin üzerinde tasarlanmış ise, iş düzeni personelin dalgınlık ve dikkatsizliğine sebep olacak şekilde tekdüze özellikler belirtiyorsa ya da yapılan faaliyetin gerektirdiği boyutta besin enerjisi kazanamadığından organik bir zorlanma belirtiyorsa ise, güvensiz davranışların meydana gelmesi ve iş kazalarının oluşması kaçınılmaz olacaktır.
İnsanın yapmakla mükellef olduğu iş için lazım ve yeterli eğitim almamış yada yeterli kabiliyet ve tecrübe kazanmamış olması, yaptığı işin kendisine zor, pis yada sevimsiz gelmesi ve çalışanın kişilikleri dikkate edilmeden iş verilmesi sebebiyle işe uygun personel veya personellere uygun iş düzeni yaratılmamış olması güvensiz davranışlara meal vermekte ve iş kazası sebeplerini meydana getirmektedir. Çalışan insanın kişiliği, fizyolojik ve psikolojik yapısı, iş yükü, işin niteliği ve çalışma şeklinin yanında iş yeri ortamındaki fiziksel ve kimyasal etmenlerde güvensiz davranışların oluşmasına sebebiyet vermektedir.
Çalışma sahası ve yapılan işin çeşidine göre değişik nitelikler edinen çevre koşulları çalışan personelin sağlığını geçici yada sürekli olarak etkide bulunmaktadır. Çalışan personeli etkileyen çevre faktörleri geniş manada düşünüldüğünde; işçinin ailesi ve oturduğu evden, beslenmesine, işe gelip gidişinde kullanmışı olduğu taşıtlardan, yolun uzunluğuna kadar bir çok faktörü içermektedir. Ayrıca, iş yerindeki maaş ödeme şekli, ücret miktarı, vardiya şekli işletme hacmi ve yönetim şekli çalışan personelin davranışlarını olumlu yada olumsuz şekilde etkileyen faktörler arasında bulunmaktadır. Çalışan birey, çoğu kendi dışında oluşan faktörlerden olumsuz yönde etkilenerek güvenli olmayan davranışlarda bulunabilmektedir.
İş ortamında çalışanın etkilendiği çalışma şartları genel olarak nem, sıcaklık, buhar, titreşim, toz, ışık, gürültü, toksit sıvı ve katılar, atmosferik basınç, radyasyon gibi faktörlerden meydana gelmektedir. Genel olarak çevrenin normal hayata uygun fiziksel bileşimini değişimini sağlayan özellikler taşıyan kimyasal faktörler; çalışma ortamına gıdayla, havayla, veya işçinin dış ortamla alakalı bulunan beden kısımları birbirine karışmaktadır. Çalışma sahasında kimyasal yapısının değişimi, iş ortamında kullanılan veya bulunan çeşitli tozlar, boya gibi kimyasal maddelerden meydana geldiği gibi, mor ötesi ışınlardan oluşan ozon ve radyoaktif parçacıklardan ayrılan radon gibi bir kısım fiziksel olguların sonucunda da meydana gelmektedir. Çalışma ortamındaki sıcaklık, yetersiz aydınlatma, gürültü, nem, hava akımları, kirli hava gibi olumsuz fiziksel ve kimyasal faktörler çalışan personelde; ilginin dağılmasına, yorgunluğa, duyu organlarının yetersiz kalmasına ve hareketlerin ağırlaşmasına sebebiyet vermekte ve bunun sunucunda da güvensiz davranışlar meydana gelmektedir.
Çalışma alanı sadece makinelerin bulunduğu bir ortamdan ibaren değildir, makineleri çalıştırmakla sorumlu kişilerin ve sürekli olarak bakım ve kontrollerini gerçekleştiren insanın da bulunduğu bir alandır. Bu nedenle çalışma ortamındaki yukarıda belirtilen fiziksel ve kimyasal etmenler, çalışan personelin sağlığına zarar verdiği gibi uzun dönemde organik yeteneklerini kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Böyle bir ortamda ise iş kazalarının oluşması her an olasıdır. Bu koşullar düzeltilmeden iş kazalarının düzeltilmesi mümkün değildir.
Güvensiz Durumlar
Güvensiz davranışlarından sonra iş kazalarının birinci dereceden genel sebeplerini meydana getiren temel etkenlerden birisi de iş ortamlarındaki güvensiz şartlardır. İş ortamındaki güvensiz haller; üretim aşamasında kullanılan teknolojinin ve üretim mekanizmalarının kontrollerin eksikliğinden niteliğine, iş düzensizliğine, bakım ve denetim yönetim hatalarına, depolama ve istifleme hatalarından sağlıksız çevre şartlarına kadar bir çok faktörden dolayı meydana gelmektedir. Üretim aşamalarından kullanılan her türlü araç gereç ve makine çalışan bireyin kabiliyetine uygun nitelikte değilse, makine ve tezgahların emniyet gereçler bulunmuyorsa, göstergeleri zor okunuyorsa ve anlaşılmaz şekildeyse, bakım ve kontrolleri zamanında ve gereği gibi gerçekleşmiyorsa, amacı dışında ve hacminin üzerinde kullanılıyorsa güvensiz şartların meydana gelmesi ve iş kazalarının oluşması kaçınılmaz olmaktadır.
İş ortamındaki olumsuz fiziksel ve kimyasal faktörler oluşturduğu çevre şartlarını çalışan insana etkileri sebebiyle güvensiz davranışların oluşmasına meydana gelmesine kaynaklık ettiği gibi iş ortamında güvensiz şartlarında başında gelmektedir. Eski teknoloji ile üretim yapan işletmelerde iş kazalarının arttığı görülmektedir. İşletmelerdeki güvensiz şartların sebebini oluşturan geri ve eski teknolojiyle kurulan işletmelerde, kuruluşta var olan güvensiz vaziyetler ve sağlıksız durumlar sonradan düzeltilmesi ve iş güvenliğinin oluşturulması güç ve pahalı olmaktadır. Böylece sağlıksız ve güvensiz şartları içeren işletmeler kurulduğunda genellikle bu olumsuz şartların sürdüğü ve bu niteliklerdeki iş sahalarında iş kazalarının önemli boyutlara ulaştığı izlenmektedir. Makine ve tezgahların koruyucu aparatların mevcut olmasının yanında, maksadı dışında ve hacminin üzerinde kullanılması, bakım ve onarımlarının zamanında ve gereğince yapılmaması güvensiz şartları meydana getirmektedir. Makine ve tezgahların yerleşim şeklinde, ham maddelerin ve üretilen ürünlerin depolama, yükleme ve taşınmasında yapılan hatalar ve noksanlıklar ile genelde işletmenin düzensizliği güvensiz durumları meydana getirmektedir.
İş sahalarında üretimde sırasında kullanılan teknolojiden makine ve tezgahlara, farklı araç ve cihazlardan el aletleri ve yardımcı ekipmana, iş ortamı düzeni ve depolamadan bakım ve kontrollere kadar bir çok koşulda güvensiz durumlar ortaya çıkmakta ve bunun sonucunda da iş kazaları meydana gelmektedir. İş kazalarının birinci dereceden ana sebepleri çalışan insanın güvensiz durumları ile iş ortamındaki güvensiz durumlardan meydana gelmektedir. Değişken bir özellik taşıyan üretim süreci boyunca yönetim ve denetim noksanlıkları ile işçi ve işverende iş güvenliği bilincinin oluşmaması iş kazalarının ikinci dereceden dolaylı sebeplerini meydana getirmektedir. Bu sebepleri ortadan kaldırmadan iş kazalarının engellenmesi ise mümkün değildir.